06 Eki

Zeytine destek primi imzalarını tamamlandı

"Zeytin kampanyası Kahvaltılı basın toplantısı ile sona erdi’’

     Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığınca Güney Marmara Havzasında zeytine kilo başına 50 kuruş destek primi imza kampanyası, 15bin civarında imza toplanması ile tamamlandı. Tanıtım toplantısı ise Gemlik Atatepe de basın kahvaltısı ile yapıldı.

     Kahvaltıya CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP Bursa Milletvekilleri Sena Kaleli ve İlhan Demiröz, CHP İl Başkanı Metin Çelik, İl Yönetimi, CHP İlçe Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, İlçe yöneticileri, mahalle ve köy muhtarlarının yanı sıra Ziraat Odası Başkanları ve Kooperatif Başkanları da katıldı.

     Metin Çelik: ‘’15bin imza topladık’’

     Kahvaltı sonrası ilk sözü alan CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik: ‘’4 ilçe Başkanlığı ve İl Başkanlığımızca yaptığımız çalışmanın sonucunu açıklamak için burada toplandık. Milletvekilimiz İlhan Demiröz’ün önderliğinde üreticimizin yanında olduk. Bursa da üretimi yapılmayan pek çok ürüne destek primi verilirken, zeytin üreticilerimize destek verilmesi ile ilgili imza kampanyası başlattık ve 15 bin imza topladık. Meclisin açılması sonrası Tarım Bakanına teslim edeceğiz ve sürecin takipçisi olacağız’’ dedi

     Gökhan Günaydın  ‘’Suni gündemlerle oyalanıyoruz’’

     CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ise ‘’Suni gündemleri haftalarca tartışıyor ama halkımızın gündemindeki konuyu tartışmıyoruz.

20 milyon insan kırsalda yaşıyor, tarımsal üretim yapıyor, 77 milyon da bu ürünlerden faydalanıyor.  Son 6 ayda en çok izlenen TV’lerin herhangi birinde akşam tartışma programlarında tarımın ele alındığına şahit oldunuz mu? Hiç kimse tarım meselesinden söz etmek bir parti hariç, CHP sürekli tarımın sorunlarını ele alıyor. Bunu biz yalnızca seçim dönemlerinde değil sürekli dile getiriyoruz.

     Tarım meselesi yalnızca onu üreten çiftçinin değil, Türkiye de 77 milyon insanın beslenme meseledir. Dünyada tarım bu topraklarda 10bin yıl evvel başlamış. Neden Avrupa, Amerika, Afrika değil de Anadolu? Çünkü biz bir gen bankasında yaşıyoruz. Dünyanın en önemli tarım ve tohum Merkezi Anadolu’dur.

     Peki, bu memleketin tarım karnesi nasıl? Son 10 yıl boyunca Türkiye’nin tarım ve gıda ithalatına ödediği para 104 milyar dolar. Yılbaşına 20 milyar lira dışarıya para akıtıyoruz. Yunanistan’dan Pamuk, Arjantin’den Soya, Amerika’dan Mısır, Ukrayna’dan buğday getirtiyoruz. Bunlar da yetmezmiş gibi Gürcinstan’dan saman ithal ettik. Arjantin’den Şili’den Angus ithal ediyoruz. Bunun asıl sebebi girdilerin çok yüksek olması ve üreticinin kazanamamasıdır.

     Türkiye de 35 Milyon dönümden çiftçi tarım yapmaktan vazgeçti. Bütün Trakya 18 milyon dönüm. Trakya’nın iki katı bir alanda artık tarım yapılmıyor. Gübreye durmadan zam yaparsan, gemicik’e 1,5 liradan, çiftçiye 4,5 liradan mazot satarsan üreticinin ürünü de koruyamazsan, bu çiftçiyi, köylüyü aracıların eline atmak anlamına gelir.

     ‘’Betonu zeytinden daha çok seviyoruz’’

     Yılda kron al kalp hastalıklarının tedavisi için 6–7 milyar dolar harcıyoruz. Çünkü yediğimiz yağlar sağlıklı değil. Yağ ve sağlık deyince akla sadece zeytin gelir. Türkiye’deki zeytin ağacının 10 da biri bu bölgede. Anadolu da insanlar zeytini pahalı bulduğu için yiyemiyor. Markette 11–12 TL den aşağıya alınmıyor. Peki, bu zeytin üreticiden kaç TL ye alınıyor? Gemlik zeytininin kilogram maliyeti 2TL 38Krş. Biz otobanları ovanın ortasından geçirerek, betonu zeytinden ve yeşilden daha çok severek, doğaya aslında doğaya yönelik ne kadar zalim davrandığımızı kanıtlamış oluyoruz. Alternatif yollar varken ovayı ikiye bölmek Türkiye’de tarıma katkı mı sağlayacak, yoksa zarar mı verecek?

     Bizler çözüm söylemeden eleştiri ile yetinecek insanlar değiliz. Milletvekilimiz İlhan Demiröz, İl ve İlçe Örgütleri ile çalışmış, ziraat odaları da onlara destek vermiş. Prim desteği istiyorlar. Kilo başına 50 kuruş destek sorunu çözecek mi? Hayır. Ama çiftçiyi desteklemezsen Yunanistan’ın, Amerika’nın çiftçisini desteklersin sonra ithalat parası ödersin. Çiftçi desteğinin iki buçuk katını sen zaten ithalat parası olarak ödüyorsun. Sen o paranın bir kısmını memlekette tutarsan, buğday ve saman için el açmazsın.

     Mazot 4,5 TL bu ülkede. Mazot bu fiyatlarda olduğu sürece tarımda dünya ile rekabet edemezsin. Çünkü Ege’nin karşı kıyısında insanlar litre başına 2TL ödeyerek üretim yapıyor. Bu girdilerle dünya ile rekabete girmek mümkün değildir. Mazotu dışarıdan alıyoruz doğru ama mazotun Türkiye’ye maliyeti litre başına 1,5 lira. Biz CHP olarak mazotu destekleyeceğiz demiyoruz. Maliyetine vereceğiz diyoruz. Mazotu çiftçiye 1,5 liradan veremeyen iktidar tekne sahiplerine nasıl veriyor.

     Bu ülkenin yılda bir milyon nüfusu artıyor. Hesaplamalar 95 ile 100 milyon arasına gelecek. Bununla beraber çiftçi nüfusu azalıyor. Köylerimizi kalkındırmamız lazım. Eğer biz bu tabloyu değiştirmezsek tablo kötüdür. Bununla beraber hayvan sayısı 50 milyondan 25 milyona düştü.

     Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü unutmayalım. Biz başımızın üstünde taşıyan insanları ezersek ülke daha çok ezilir’’ şeklinde konuştu.

Bu Yazı Yoruma Kapalıdır.