Işıkara’dan Bursalıları Korkutan Uyarı
Bursa fayının 1750 yılından beri sessiz olmasının iyi bir şey olmadığını belirten Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, TBMM'de kabul edilen Afet Yasası'na ayetle destek verdi. Işıkara, "Allah bir ayetinde diyor ki, 'Ben size diğer canlılara kıyasla farklı bir özellik verdim: Akıl.' İnsanlarımızın artık kadercilik anlayışından vazgeçmesi lazım" dedi.
Yeniceabat Mesleki Eğitim Kampüsü'nde öğrencilere deprem konferansı veren Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “İktidarı kaybetmek pahasına bunu yapacağız” dediği afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini düzenleyen yasanın Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesini değerlendiren Işıkara, yasaya bütün vatandaşların destek vermesi gerektiğini söyledi. 1999 Depremi'nden sonra Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini herkesin anladığını hatırlatan Işıkara, depremin insana verdiği zararı en aza indirmenin yollarından birinin güvenli yapılar olduğuna dikkat çekti. İnsanı depremin değil, binanın öldürdüğünü söyleyen Işıkara, "Türkiye'de çarpık yapı stoğunun bize verdiği zararlar çok fazla. Bu çarpık stoktan devlet değil, bizler sorumluyuz. Bu gibi yapılaşmanın bedellerini de 1999 Depremi'nde, Van, Elazığ ve Bingöl Depremlerinde ödedik. Artık yeter, deprem bizim kaderimiz olmamalı. Türkiye'nin kurtuluşu bu yasada. Dolayısıyla bu yasayı herkesin kucaklaması gerekir" dedi.
"EVLER TABUT GİBİ"
Yasanın sosyal ve ekonomik boyutlarının da olduğunu vurgulayan Işıkara, "Yasayla birlikte çarpık yapıların yıkımına başlanacak. Ama bu yıkımların başlamasından bitimine kadar ekonomiye önemli girdiler olacak. Her yıkım ve bina yapımı beraberinde ek bir kaynak getirecek. İnşaat sektöründe önemli bir hareketlenme olacak. Böylelikle güvenli bir yaşama kavuşmanın yanında ülke ekonomisini de büyüyecek" diye konuştu.
Bazı vatandaşların devleti sömürdüğüne de dikkat çeken Işıkara, "Bu yasayla birlikte sıkıntılar elbette olacak. Örneğin vatandaş, 'Ben evden çıkmam, Allah büyük' diyor. Adamın evine bakıyorsun resmen tabut, yıkılmak üzere. Bazılarının kadercilik anlayışından çıkması lazım. Allah bir ayette diyor ki, 'Ben size diğer canlılara kıyasla farklı bir özellik verdim: Akıl.' Buna rağmen direnenler oluyor" diye konuştu. Kentsel dönüşüm kapsamında devleti istismar edenlerin de olduğunu ifade eden Işıkara, bir dairesini kentsel dönüşüm için yıkan birinin devletten açgözlülük yapıp iki daire istediğini söyledi.
"GEMLİK'E KADAR UZANAN FAY HATTININ 1750'DEN BERİ SESSİZ OLMASI İYİ BİR ŞEY DEĞİL"
Olası bir depremin Bursa'ya vereceği zararları da anlatan Işıkara, "Adaların güneybatısı ve 1999 Depremi'nin kırıldığı yerin bitimiyle 1912 yılında meydana gelen Mürefte-Şarköy depreminin arasında kalan yerde, ki burası İstanbul'a çok yakın, oluşacak deprem sadece İstanbul'u değil, Marmara Bölgesi'ni etkileyecek. Diğer bir kol ise Kuzey Anadolu Fay Zonu. Bu Geyve'de ikiye ayrılıyor. Birinci kol İzmit ve Gölcük'ten Marmara'ya, ikinci kol Geyve-İznik Gölü'nün güneyinden Gemlik'e uzanıyor. Bu kol 1700'lü yıllardan bu yana deprem üretmemiş. 1750 yılından geriye gidersek İznik ve Bursa'yı etkileyen depremler bu kolda olmuş. Ama o tarihten bu yana bu kolda deprem yok. Bu sessizlik çok iyi bir şey değil. Bu kolda olacak bir deprem Bursa'yı çok etkileyecek. Bir depremin odak noktası ile yerleşim yeri arasında bağlantı olduğu için, bu kol da Bursa'daki yerleşim yerine yakın olduğu için deprem Bursa'yı etkileyecek. Bununla kalmayacak, Bursa adaların güneybatısında olacak olan depremden de etkilenecek. Bursa'nın da depreme hazırlanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Gemlik Gündem